13 Ocak 2011 Perşembe

2011'in 11 genç yeteneği

 
 
 
İspanya'nın ünlü Marca gazetesinin internet sitesinde 2011 yılına damgasını vuracak 11 genç oyuncudan bahsedilmiş. 1989 ve üzeri doğumluları kapsayan seçkide bugüne kadar belli bir tanınmışlık seviyesinde olan oyunculardan ziyade (Ör: Eden Hazard) potansiyeli bilinen ancak patlama yapması beklenen türde oyunculara yer verilmiş. Listenin en ilgi çekici yanı, benim de çok beğenmeme ve halihazırda milli takım için de ilk alternatif durumunda olmasına rağmen bir türlü beklenen düzeye çıkamayan İsmail Köybaşı'nın da içinde bulunması. İspanyolca bilenler haberi orijinal sayfadan okuyabilirler. Oyunculara geçersek:
 
Romelu Lukaku (Anderlecht): Kongo asıllı Belçikalı şimdiden milli takımda yer bulmaya ve Avrupa transfer piyasasında adını duyurmaya başladı. 1993 doğumlu yani henüz 18'ini bile doldurmamış. Anderlecht kariyerinde 73 maçta 36 golü var.  Lukaku, bir santrfor için ideal olan güçlü fiziği ve boyunun yanı sıra sürat ve kuvveti birleştiriyor. En üst düzeyde oynamak için birkaç senesi var ama her şey iyi igderse yeni bir Drogba olma potansiyelini taşıdığını düşünüyorum. Zamana ve doğru kararlara ihtiyacı var. Drogba'nın da 2003-2004 sezonunda yani 25-26 yaşlarında şimdiki kimliğine yani dğnya çapında bir stara dönüştüğünü hatırda tutmak gerek.
 
Mario Götze (Dortmund): 1992 doğumlu bu genç orta saha oyuncusunun Dortmund'un bu sezonki çıkışında ve amansız performansında çok büyük payı var. Evet, orta sahada kumanda Nuir'de ama Götze'nin varlığı, saha içindeki mücadelesi ve hareketliliği takımın özellikle tempoyu ayarlamasına ve oyunu rakip sahaya yıkmasına yardımcı oluyor. 17 Kasım 2010'daki İsveç maçında da ilk kez Almanya formasını giydi. Dortmund'un başarısına paralel olarak onun da önü açık. 
 
Alex Chamberlain (Southampton): Hakkındaki bilgilerim 1993 doğumlu olduğu, orta sahada oynadığı ve eski İngiliz milli oyuncu Mark Chamberlain'in oğlu olduğundan ibaret. Fakat bu listede olduğuna göre yakın zamanda radarımıza girmesi kaçınılmaz. En azından FM'de bir transfer edip denemek lazım. 
 
Alvaro Morata (Real Madrid): Barcelona'yla rekabetinde geri kalmasının en büyük sebebinin Casillas'tan başka bir altyapı oyuncusunun kadroda düzenli yer bulamaması olduğu söylenen Real'in bu eksiğini kapatmak için umut bağladığı 1992 doğumlu santrforun tarzının Morientes'i andırdığı söyleniyor. Genç milli takımlardaki gol ortalamaları üst seviyede. Şu andaki kıran kırana rekabet ortamında A takımda oynaması zor ama Higuain'in sakatlığını telafi etmek için bir santfor transfer edilmezse bu sezon sürpriz şanslar bulabilir.
 
Jack Wilshere (Arsenal): Sadece Arsene Wenger'in değil, Lampard-Gerrard sonrası dönemi yavaş yavaş düşünmeye başlayan İngiliz futbolunun da gözbebeği. Ancak hala beklenen çıkışı yapamadı. Tabi bunda forma için rakiplerinin çok olması ve fizik gücünün hala Premier Lig için yeterli seviyeye ulaşmamasının etkisi var. 2011'de patlama yapabilecekler listesinde olması bence de son derece isabetli.
 
Coutinho (Inter): Inter'in yıllardır umut bağladığı 1992 doğumlu kanat oyuncusu nihayet bu sezon aradığı şansları buldu hatta Brezilya milli takımında da ilk maçına çıktı ancak ona bu şansı tanıyan Benitez'in döneminin kabus gibi geçmesinden o da nasibini aldı. Çok yetenekli ancak şu ana kadar beklenen parıltıyı gösteremedi. Serie A'da ne kadar heyecan ve rekabet artsa da bazı şeyler sabit kalıyor; sertlik gibi. Ne diyelim, buna alışıp alışamayacağı sorusunun cevabı aynı zamanda kariyerinin ne yönde ilerleyeceğinin de göstergesi olacak.
 
Marc Bartra (Barcelona): 1991 doğumlu stoper La Masia'nın son "prodigy"lerinden. Şu ana kadar kendisini pek izleme imkanım olmadığı için yorum yapamıyorum fakat yakın bir gelecekte A takımda Pique-Puyol ikilisinin yedeği olarak kendini sağlamlaştırmasının dahi yeterince büyük bir adım olacağını düşünüyorum.
 
Neymar (Santos): 1992 doğumlu forvet yıllardır konuşulan ve Avrupa'ya gelmek için gün sayan bir isim. Attığı müthiş gollerin videolarından tanınnıyor esasen, ayrıca muazzam istatistikleri var ama son dönemde Brezilyalı oyuncularla ilgili duyulan tereddütün artması onun transferini geciktiriyor. Santos ona 30 Milyon Euro fiyat biçmiş durumda. Umarım kendini hemen büyük bir kulübe atma sevdasında değildir. Bu tür oyuncular için La Liga'nın başaltı takımları veya Porto gibi takımlar uygun bir başlangıç noktası bence.   
 
Yannis Tafer (Fransa): FM'cilerin uzun zamandır iyi bildiği 1991 doğumlu Fransız forvetin aslında çoktan bir çıkış yapması bekleniyordu. Şu ana kadar beklentileri karşılayamadı. 2011 onun elit bir forvet olup olamayacağının cevabını verecek.
 
Emmanuel Mayuka (Young Boys): 1990 doğumlu Zambiyalı golcü birçok Afrikalı oyuncu gibi Tel Aviv güzergahından sona Avrupa kulüplerinin göz önünde olacağı doğru bir ara istasyon olan İsviçre'ye geldi. Kendisini çok fazla izleme imkanım yoktu. Sezon başındaki Fenerbahçe maçlarında da kenarda oturmuş, sadece ilk maçta 7 dakaika oynamış zaten. Hatta ne yalan söyleyim Young Boys'un forvetindeki adam olarak hatırlıyorum, ismini Marca sayesinde anımsadım. Ama izlediğim kadarıyla çok süratli ve kontratak futboluna yatkın bir isim.  
 
İsmail Köybaşı (Beşiktaş): Bu listedeki en yaşlı oyuncu olmasının tek bir anlamı var. Hala potansiyelini tam olarak gösterememesine rağmen ona yönelik inanç devam ediyor. Muazzam bir hücuma katılma yeteneği ve temposu var. Ona güvenen Schuster ve Hiddink gibi hocalar büyük şans. 2011'i çok iyi değerlendirmezse gelece yıl onu başka bir listede değerlendirmek zorunda kalabiliriz.