9 Eylül 2010 Perşembe

Bayram yazısı yerine




Kolay bir şey değil... Dünya Şampiyonası'nda eleme turlarında üst üste 2 maçı 95 sayı atarak sırasıyla 18 ve 22 farkla kazanmak. Üstelik her attığı girdi gibi bir tesadüf sonucu da değil, basketbolnu gerektirdiği ne varsa, savunmada hücumda, bireysel ve kollektif olarak her birini yerine getirerek, ama en önemlisi heyecanla ve coşkuyla, keyif alarak ve keyif vererek...

12 Dev Adam, unutulmayacak bir performansla şimdiden tarihe geçti. En son böyle bir heyecan dalgası hissedildiğinde yine evimizde büyük bir şampiyona düzenliyorduk, 2001'de. Hatta hatırlarsınız, 12 Dev Adam şarksı ve sloganı o döenm çıkan bir reklam kampanyasının ürünüydü. O günden bu güne biraz istikrarsız bir seyir izledi basketbolumuz ama her zaman "hedef 2010" diyen Tanjeviç'e güvenmekle hata yapmadığımız ortaya çıktı. Büyüksün hocam...

2001 finalinde oradaydım demenin süksesi şimdiye kadar sürdü. Cumartesi akşamı Sinan Erdem'de olanlar bambaşka bir heyecan yaşayacak.. Umarım bayramın son gününde, 2001 finalinin rövanşı Sırbistan'dan alınacak ve şimdiden herkesin dilindeki ABD-Türkiye finali gerçekleşecek. Şimdi İstanbul'da olmak vardı.


Share |

1 yorum: