3 Eylül 2010 Cuma

Transfer piyasasında akşam pazarı



Bosman Kuralları kesin olarak yürürlüğe girdiğinden beri, yani yaklaşık 10 yılı aşkın bir süredir Avrupa transfer piyasasını hareketlendiren birkaç temel unsur var. Aslında bu unsurlar, bu blogun FM oynayan okuyucuları için hiç yabancı değil fakat 2010 yaz transfer sezonunu analiz etmeden bunlara değinmek istiyorum.

Bunlardan birincisi, takımların kontratında son senesine giren ve daha büyük takımların teveccühüne mazhar olan oyuncularını uygun fiyata satam yoluna gitmeleri. Bu transfer sezonunda bunu en tipik örneği Mesut Özil'in Real Madrid'e 15 milyon Euro'ya gitmesi oldu.Mesut'un Werder Bremen'le kontratı 3-4 yıl daha devam ediyor olsaydı.en az 25 milyon Euro edeceğine şüphe yok (halihazırda transfermarkt.de verilerine göre değeri 27 milyon Euro)

İkincisi, futbol endüstrisinin büyümesiyle köklü ve zengin kulüpler adeta bir elit grup oluşturdu ve "diğerleriyle" aralarındaki maddi güç farkı giderek belirginleşti. Bu durum, Avrupa'nın en iyi ligleri olarak kabul edilen İspanya ve İngiltere'de makasın açılmasına ve sürpriz unsurunun azalmasını da beraberinde getirdi. Bugün, La Liga'da Barcelona ve Real Madrid dışındaki takımların kurabildikleri en büyük hayal 3. olmak. İngiltere'de ise Şampiyonlar Ligi vizesi alan ilk 4'e girmek bile, şuursuzca para harcayan Man City gibi kulüpler haricinde, büyük başarı olarak kabul ediliyor. Bosman Kuralları'yla zengin olmayan kulüplerin en büyük gelir kaynaklarından olan oyuncu satma imkanlarının azalmasının da bu durumda rolü büyük. Gerçi bu duruma örnekler her yıl yaşanıyor hatta kalburüstü takımlar dahi, zengin kulüplerden gelen teklifler karşısında oyuncularını ellerinde tutamıyor. (Martin O'Neill'ı istifaya kadar götüren James Milner'ın Aston Villa-Man City arasındaki transferini hatırlayalım)

Üçüncüsü ise "kiralama"nın yaygınlaşması. Bunun temel sebebi, "bonservis" kavramının ağırlığını kaybetmesiyle, kulüplerin oyunculara çok büyük meblağlar önerme imkanı bulmaları oldu. Serbest kalan veya kaliteli ama bonservisi ucuz oyuncuları cazip tekliflerle getirip kadrolarını şişiren takımlar, bu ücretleri ödemekte zorlanınca veya büyük umutlarla geldiği halde kadroya giremekten rahatsız olan oyuncular genellikle kiralık ya da kendilerine ödenen bonservis bedelinden ucuza gönderiliyorlar. Oyuncuların yıllık ücretleri genelde yüksek olduğundan, oyuncuların ücretlerinin karşılanması yeterli oluyor ve kulüplere herhangi bir kiralama ücreti ödenmesine gerek kalmıyor. Türkiye için bu çerçevedeki kiralık transferler Jo, Giovani Dos Santos örneklerinden sonra bu sene de Yobo ve Insua ile devam etti. Avrupa'da kiralık transferlerin en çarpıcısı ise Ibrahimovic'in Milan'a gitmesiydi.

Bu kadro şişkinliğinin bir başka sonucu da, başlığa "akşam pazarı" olarak taşıdığım son dakika transferleri. Mesut Özil Real'e, Ibrahimovic Milan'a gittiğinde Van der Vaart ve Huntelaar'ın ayrılmamaları mümkün görünmüyordu.    Nitekim Van der Vaart gerçek anlamda bir son dakika transferiyle, (kağıtlar yetişmiyordu neredeyse) Tabata'dan ucuza 8 milyon Euro'ya Tottenham'a, Huntelaar ise Schalke'ye gitti. Schalke'nin bir başka son dakika transferi ise A.Madrid'den Jurado oldu. Jurado için gelen cazip son dakika teklifini reddedemeyen Atletico, boşluğu doldurmak için son dakikada Arda Turan için 11 milyon Euro'luk teklif yaptı. Wolfsburg Diego'yu alınca Misimovic boşa çıktı. Schalke, Jurado'yu alınca Misimovic'e Galatasaray yolu açılmış oldu. Kısacası akşam pazarında ilginç beşgenler-altıgenler oluşuyor. İlişkiler yumağı bir gençlik dizisi gibi çözmesi zor hale geliyor. Tabii son dakika transferleri içinde en göz alıcısının btün yaz hakkında konuşulan Robinho olduğunu düşündüğümü de söylemek isterim.

Son günlerde blog için tembellik ettim, neyse ki bu hafta milli maç arası geldi. Büyük ligleri ve transferleri genel olarak peyderpey analiz etmeye çalışacağım önümüzdeki hafta içinde.

Son olarak Man City ve akşam pazarı olmasa geçtiğimiz yıla nazaran sönük geçtiğini söyleyebileceğimiz bu yazın bonservis bedeli açısından en pahalı 5 transferini hatırlatayım:

David Villa                   Valencia-Barcelona                      40 Milyon Euro
Yaya Toure                  Barcelona-Man City                    30 Milyon Euro
Mario Balotelli              Inter-Man City                            29,5 Milyon Euro
David Silva                   Valencia-Man City                      28,75 Milyon Euro
Angel Di Maria             Benfica-Real Madrid                    25 Milyon Euro

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder