16 Şubat 2010 Salı

Nihayet Şampiyonlar Ligi

Bu sezon başlatılan ve benim gibi birçok futbolseveri sevinçten uçurduğunu tahmin ettiğim uygulamayla başlamalıyım söze. UEFA, artık 16 takımın kaldığı eleme tunda, maçları 4 haftaya yayarak Salı ve Çarşamba akşamları yalnızca 2’şer maç oynanmasına göre yaraladı takvimi. Hiçbir maçı kaçırmadan birini canlı ve hemen ardından bir maçı banttan izlemek mümkün olacak bu durumda. Hele benim gibi Fas’ta yani maçların 19:45’te başlayacağı bir zaman dilimindeyseniz, maçlar bittiğinde saat daha anca 23:30 olmuş olacak.


Yarınki maçlara dönecek olursak, Inter-Chelsea eşleşmesinden sonra en göz alıcı eşleşme olan Milan-Man Utd. gecenin yıldızı kuşkusuz. Milan son dönemde biraz formdan düşmüş gibi görünse de ŞL’de her zaman Man Utd.’a üstünlük sağlamış bir takım ve bunun bir psikolojik avantaj sağladığı aşikar. Maçla ilgili tüm basının ilk iki notu, Beckham’ın kendisini yetiştiren kulübe karşı oynayacak olması ve Man Utd.’ın ŞL’de San Siro’da Milan’a karşı bugüne kadar gol dahi atamamış olması.

Bu sezon Man Utd., post-Ronaldo dönemi sancılarını halen çekiyor kanımca. İlginç olan, normal bir seyrin başta bocalamak ve sonra giderek yeni döneme alışmak şeklinde gelişmesi gerekirken; United’ın iyice istikrarsız bir takıma dönüşmüş olması. Rooney’nin bu sezonki üstün formu bir yana, kanat ataklarını etkili yapabildikleri bütün maçlarda başarılı oldular. Arsenal maçında Nani’nin performansını ve galibiyete ne kadar kolay gittiklerini hatırlayalım. Ama aynı şekilde, kanatlar işlemediğinde de, üretemeyen kısır bir takıma dönüştükleri muhakkak.

Milan bu sezon Leonardo ile yenilenirken halen savunmasını oturtamamış olmanın sıkıntısını yaşıyor. Man. Utd. karşsıında yukarıda belirttiğim sebeplerden ötürü kanatlarda oynayacak isimlerin (son maçta Abate ve Favalli oynadı) azami ölçüde dikkatli olması gerekiyor.

Bence maçın kilit oyuncusu ise Milan’ın 80 numarası. Son dönemdeki çıkışına rağmen milli takıma alınmayan Ronaldinho için, Serie A’nın da giderek şampiyon Inter ve diğerlerinin sıkıcı mücadelesi olarak algılanmaya başladığı göz önüne alındığında, kendini kanıtlama çabası için en uygun sahne. Biraz da ona güvenerek Milan’ın ilk maçta daha ağır bastığını düşünüyorum ama örneğin 2-1’lik bir mağlubiyet bile Man Utd. için avantajı Old Trafford’a taşımak demek olur.

Gecenin diğer maçında ise çok formda olan Real Madrid’in, karşısında beklediğinden daha dirençli bir Lyon bulacağını tahmin ediyorum. Real kadrosunun zaten gol bulmakta sıkıntı çekeceği düşünülmüyordu sene başında, ancak sıkıntı çekebileceği düşünülen oyunu tutma konusunda da giderek aşama kaydediyorlar. Ronaldo’nun çok formda ve istekli olması da ayrı bir avantaj elbette. Lyon için de dirençli derken kastettiğim, savunmaya kapanmaları değil orta alanda sakin ve etkili bir pas oyunu oynayabilmeleri ve hızlı forvetlerini savunma arkasına sarkıtabilmeleri elbette. Turu geçmek için Real tabii ki favori ama bunun zevkli bir eşleşme izleyeceğimizi engellemeyeceğini düşünüyorum.
Share
|

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder