7 Şubat 2010 Pazar

Sinemada kollektif futbol

İzlemekte biraz geç kaldığım doğru ama malesef Rabat'ta doğru dürüst sinemaya gitme imkanımız olmuyor. Hele böyle yüksek gişeyi hedeflemeyen tarzda filmler, buranın kıyısından dahi geçmiyor. Neyse ki, sonunda Avrupa Filmleri haftası kapsamında izleme şansı buldum Ken Loach'un "Looking for Eric" filmini.

Kabaca hikayesini anlatırsak, film "loser" olarak tanımlanabilecek bir konumdaki 50'li yaşlarında bir karakterin, idolü olan Eric Cantona'yı bir hayali arkadaş olarak yaratıp, yeniden ayağa kalkmanın ve formanın "yakalarını havaya kaldırmanın" reçetesini öğrenmesi üzerine kurulu. Hikayeyle ilgili daha fazla detaya inmek istemem, çünkü henüz görmemiş olanların bir şekilde izlemesini tavsiye ediyorum hararetle.

Filmin futbolla ilişkisi üzerine birkaç kelam etmek gerekirse, bunun klasik bir futbol filmi olmadığının altını çizmek lazım. Yönetmen, futbolun hayata benzerliklerini ana hikayeyi gölgelemeyecek biçimde yansıtmış. Arada, Manchester United'lı taraftarlar arasında geçen ve kulübün Malcolm Glazer'ın eline geçmesiyle ilgili sürece dair bir atışmayı içeren unutulmaz bir endüstriyel futbol tartışması da Loach'un bu oyuna nasıl baktığının bir ipucunu veriyor adeta.

Yılın sporcusu seçimleri ile ilgili yazıda anlatmaya çalıştığım ama şimdi okuyunca beni de tatmin etmeyen şeyi anlatıyor bu film esasında. Futbolda tek başına hiçbir şey değilsin, arkadaşlarınla birlikte hareket etmen gerekiyor. Bunu da filmin bence en hoş ve akılda kalıcı sahnesinde görüyoruz

Baş karakter Eric, hayali arkadaşı Cantona'ya futbol oynadığı dönemlerdeki unutamadığı anı soruyor. Cantona'nın attığı golleri sıralıyor tek tek. Hiçbiri değil" diyor Cantona, "unutamadığım an Irwin'e verdiğim pastı." Bunun üzerine Eric,  "Peki ya Irwin o golü atamasaydı?" diye sorduğunda, Cantona'nın gülerek takım arkadaşlarına güve konusunda verdiği ders için bile izlenir bu film.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder