Şezlongumu Kuzey Denizi kıyısına taşıdım. Artık buradan ahkam keseceğim.
11 Nisan 2010 Pazar
Real Madrid-Barcelona: 0-2
Real Madrid ve özellikle de hocası Manuel Pellegrini'nin çok şanssız olduğunu düşünüyorum. La Liga bazında düşünüce son yılların en başarılı performansını sergilemelerine rağmen karşılarında belki de tarihte eşi benzeri olmayan bir takım var.
Bu gece Barcelona, eğer hala kaldıysa tabii, kafalarda olabilecek bütün soru işaretlerini ortadan kaldırdı. Öyle ki, istedikleri zaman herhangi bir maçı kazanmamaları mümkün değil, artık bu çok açık.
Goller Messi ve Pedro'dan ama bu maçın kahramanı %100 Xavi'dir. İki golün asistini mükemmel ara paslarıyla yapmasının yanı sıra oyunun ilk dakikasından son dakikasına kadar diğer bütün oyuncuları katlayacak bir oyun zekası ortaya koydu. "Takımın beyni" kilişesini gerçeğe dönüştürmeye bu kadar yaklaşan bir performans çok az görülmüştür.
Barcelona aslında ilk yarıda bizim alıştığımız üstünlük kurma halinden uzak, hatta tedirgindi. Real Madrid daha istekli olan taraf gibi görünüyor, savunmasını ileri çıkarıp tempo yapmaya çalışıyordu. Barcelona da belki de deplasmanda olduğundan biraz çekinen bir anlayışla beklenmedik bir kadro ve dizilişle çıktı sahaya. Alves'in forvet hattının sağında görev yapması hem onun için, hem de izleyenler için yadırgatıcıydı. Çünkü Dani Alves, Uğur Meleke'nin de zamanında söylediği gibi, hücum kapasitesi olağanüstü bir bek, ancak hücum oyuncusu olarak oynadığınıda sadece iyi bir oyuncuya dönüşüyor. nitekim, 2. yarıda gerçek yerine döndüğünde özellikle zaten oyundan düşmeye teşne olan Ronaldo'yu iyice bezdirmeyi başardı.Bence ikinci yarıdaki performansıyla o da maçın en iyilerinden biriydi.
Tabii burada Guardiola'nın hakkını yememek lazım, Puyol'un hızından savunmanın kanatlarında faydalanmak Ronaldo'nun hızını kesmek adına akılcı bir hamleydi. İkinci yarıda da onu sol beke çekerek, geçtiğimiz sezonun başındaki düzene döndü ve Barcelona ikinci yarıda oyunu tamamen kontrol etti.
Real Madrid'de bugün oyun düzeninin işlememesinin birinci sebebi Kaka'nın yokluğunda Ronaldo'nun yanında topa hakim olup pas alışverişi yapabilecek yegane oyuncu olan Van der Vaart'ın son haftalardaki en kötü oyunu sergilemesi, ikincisi ise Gago ve Marcelo'nun fazlasıyla defansif kaldığı orta sahanın Ronaldo ve Higuain'e bir türlü yaklaşamamasıydı. Bunun sonucunda Real çok az pozisyon bulabildi ve özellikle yukarıda da söylediğim gibi 2. yarıda yavaş yavaş sahadan silindi. Higuain de bu sezonki genel çizgisini altında kalınca ve ani patlamalarını bu maçta sergileyemeyince Real'in gol bulması iyice uzak bir ihtimale dönüştü.
Aslında bu kadar uzun konuşmaya gerek bile yok. Barcelona orta sahası, üstelik Iniesta'ya ihtiyaç bile duymadan Real orta sahasını ezdi geçti ve ortaya bu sonuç çıktı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder