Kendini bir türlü beğendirememiş olan Zico'nun doğru formülü bularak tarihinin en büyük başarılarına koşturduğu Fenerbahçe'nin o sezon Avrupa Kupaları'nda Kadıköy'deki bütün maçlarını kazanma alışkanlığının son halkasıydı bu maç. Sevilla'ya karşı da favori değildi Fenerbahçe ancak bu kez iş daha da zordu. O sezonun ortasına doğru görünür sebep olarak Shevchenko krizi ancak derinde yatan sebep olarak Avrupa'da bir türlü istenen başarının gelmemesi üzerine Mourinho ile yolları ayıran ve daha düşük profilli Avram Grant ile yola devam eden Chelsea, ironik biçimde Şampiyonlar Ligi tarihinde ilk kez finale yürüyecekti.
Deivid'in inanılmaz golüyle hafızalarda yer edecek olan bu Şampiyonlar Ligi çeyrek final ilk karşılaşması, aynı zamanda seyircinin bir maçı nasıl "alacağı"na da ideal bir örnekti. Rövanş 1-0 kaybedilip elenilse de bu Fenerbahçe'nin Avrupa'da çıkabileceği en üst düzey olarak bu listedeki yerini aldı.
"fenerbahçe nin avrupa'da çıkabileceği en üst düzey" yerine şimdiye kadar çıktığı ibaresini de eklesek de de geniş zamanı ipotek etmesek:)
YanıtlaSilHaklısın, on kastetmek istemiştim ama dediğin gibi anlaşılıyor. Böylece düzeltmiş olayım:)
YanıtlaSil