Meramımı anlatmak için fotoğrafın kendisi yetiyor esasında ama henüz erken demekten kendimi alamıyorum.
80'lerin sonuna Cevat Prekazi, 90'ların sonuna Hagi (ki hala kimseyle kıyaslanamaz) damga vurmuşken 2000'lerin sonuna bu formayla imzasını atan solak Harry Kewell.Onu öne çıkaran birinci etken doğal olması. Daha doğru biçimde ifade etmek gerekirse, hırsını profesyonelliğinin mütemmim cüzü haline getirmiş, içine sindirmiş olması. Sportmenlik dışı bir hareket yapmadan kendi oyununa bakıyor, deli danalar gibi oradan oraya koşturmadan da taraftarı coşturuyor. Öyle bir futbol bilgisi var ki, santfror oynadığında kendisinden çok daha pahalı gerçek santrforlardan daha etkili ve doğru oynuyor. Stoperde, o mevkiyi gerçekte işgal eden birçoğuından daha derli toplu oynayabiliyor.
Geçen yılki gsmobile reklamında "My name is Harry Kewell. Kewell from Galatasaray" deyişinden anlaşılıyor Galatasaray'ı ne kadar sevdiği, Galatasaray da onu seviyor.
Kalman lazım... Hem daha Daddy Cool şarkısını da Seyrantepe'de, yeni statta dinlemedik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder