9 Haziran 2010 Çarşamba

C Grubu: Finale giden yol mu?

Daha önceki postuma kupanın en büyük favorisi olduğunu düşündüğümü belirttiğim İngiltere, aynı zamanda İspanya ile beraber "kura şansı" en yüksek olan takım. Hatta İspanya'nın 2. turda çapraz eşleşmede "ölüm grubu"ndakilere düşeceği düşünüldüğünde bence en şanslısı.

İngiltere'nin rakipleri ABD, Cezayir ve Slovenya'nın onları çok fazla zorlayabileceğini düşünmüyorum. İlk turda, son dönemdeki talihsizlikler de düşünülerek,  mümkün mertebe sakatlık ve cezadan kaçınmak olacak büyük öncelik. Bir de taib genel anlamda işler iyiye gitse de ufak olumsuz detayları abartmaya kanalize olmuş bir medyanın varlığı bazı oyuncuların moralinin bozulmasına yol açabilir. Örneğin İngiltere 3'te 3 yapsa ancak Rooney hiç gol atamamış olsa bu durum ilerleyen turları olumsuz yönde etkiler kuşkusuz. Neyse ki Capello artık takımına çok hakim. Bence İngiltere kazandıkça daha çok inanmaya başlayacak, inandıkça da daha çok motive olacak, kısacası zamanla açılacak.

ABD, 2009'da Konfederasyon Kupası'nda sürprizbir çıkış yakalamıştı. Kadro kalitesi ve tecrübe anlamında gruptan çıkacak diğer takım olmaya en büyük aday olduklarını düşünüyorum. ABD, ilginçtir, oyun yapısı olarak biraz bizim Milli Takım'a benziyor. Ayağa pas yapıp sakin ama hızlı oynadıkalrında etkili olabiliyorlar ancak oyunun bazı bölümlerinde oyundan düşüp kontrolü rakibe veridklerinde kalelerinde birçok pozisyon görüp çok zor durtumda kalabiliyorlar. Hatırlayacaksınız, bizimle oynadıkları maçın da ilk yarısında orta sahayı çok kolay geçip birçok pozisyon bulmuştuk. Bu yüzden başarıya giden anahtar orta saha ile defans bütünelşmesini sağlayacak teknik direktörün oğlu Michael Bradley ile Edu'nun performansı olacak.

Ne olursa olsun bu grup da ilginç maçlara gebe. Benim anlayışıma göre Dünya Kupası bir maçı dahi kaçırılmaması gereken 4 yılda bir tekrarlanan bir şölendir. bu yüzden, her türlü görüşe saygı duymakla beraber "Togo-İsviçre maçı mı seyredicem abi" diyenlerle aynı fikirde olmadım hiç. Bu kapsama girebilecek bir Slovenya-Cezayir maçını da izleyeceğiz bu grupta. İkisi de baraj maçlarında beklenmedik sonuçlar alarak favori Rusya ve Mısır'ı kupanın dışında bıraktılar.

Slovenya'nın ilk düşündüğümde aklıma gelen sadece 1-2 oyuncusu var ama disiplinli bir oyun oynadıkları ve fizik avantajlarını kullandıkları için süpriz yapmaları imkansız değil. İlk maçı Cezayir'e karşı oynamaları bence büyük bir şans. Bu maçı kazandıkları takdirde, ABD ile 2.lik finali oynayacaklar ki kimse vasatın üzerinde bir Avrupa takımının ABD'yi yenemeyeceğini iddia edemez. Valter Birsa ve Zlatko Dediç de küresel futbol sahnesine görkemli bir giriş yapabilirler.

Cezayir ise takım bütünlüğü ve taktik disiplin gibi konularda büyük sıkıntılar yaşayan bir takım görüntüsü veriyorlar. Aslında her oyuncu çok iyi mücadele veriyor, Ziani, Matmour gibi teknik kapasitesi yüksek oyuncuları da var ancak işler kötüye gittiğinde, örneğin sürpriz bir gol yediklerinde hemen çöküyorlar. Bu açıdan Türkiye'nin 90'ların başındaki halini andırıyor "Fennec"ler. Yine de bir Afrika takımı olarak ilk maçta Slovenya'yı yenerek kendilerine güvenlerinin gelmesiyle toparlanmaları mümkün. Sonuçta önceki kupalarda gruptan çıksın çıkmasın Magreb takımlarının her zaman akılda kalan ve saygın performanslar ortaya koyarak çoğu izleyicinin sempatisini kazandıklarını unutmamak lazım. Cezayir'de de ne kadar şans bulacağını kestirememekle birlikte, oynadığı dakikalarda Ryad Boudebouz'u ayrı bir dikkatle takip etme niyetindeyim.


Share |

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder