2010 Dünya Kupası'nda yaşanan sürprizler ve bazı favorilerin beklentilerin altında kalması fikstür hesaplarını karıştırdı. Yarı final yolunda bizleri nasıl senaryolar bekliyor, buna biraz kafa yorayım istedim.
1. dörtlü: Uruguay-G.Kore/ ABD-Gana
Bu takımlardan hiçbirisinin kupaya yarı final oynarız hedefiyle geldiklerini düşünmüyorum ama futbolun en güzel tarafı da bazı şeyleri kestiremiyo oluşumuz. Bu dört takımdan hangisi çıkarsa çıksın mutlu olurum çünkü hepsinin bana sempatik gelen bir tarafı var. Aralarında Avrupalının olmadığı dört farklı kıtanın, dört farklı futbol tarzına sahip takımı. Beklenmedik ölçüde güzel maçlar ve dramatik sonlar bizi bekliyor olabilir.
2. dörtlü: Hollanda-Slovakya/ Brezilya-Şili
Bu dörtlüden sıyrılacak takım, ilk dörtlüden yarı finale çıkacak takımla eşleşeceği için kendini şanslı sayıyor olabilir. Tabii ki herkes gibi ben de Çeyrek Final'de Hollanda-Brezilya eşleşmesi bekliyorum. 1994 (çeyrek final) ve 1998'deki (yarı final) eşleşmeler dün gibi aklımda. Her ikisinde de Hollanda kaybeden taraf olmuştu. Bakalım kupanın en güzel maçlarından birisi olmaya aday bu maçta da Portakaların önü kesilecek mi?
Tabi bu eşleşmeden önceki maçları da çok hafife almamak lazım. Slovakya'nın İtalya galibiyetiyle kendine güveni inanılmaz arttı. Fakat Hollanda'nın bu turnuvadaki oyun tarzı için Slovakya çok terslik çıkaracak bir takım gibi görünmüyor. Hollanda çok tempolu, baskılı bir futbol oynayamasa da çok fazla pasa ve topa sahip olmaya dayalı bir oyun anlayışı benimsemiş durumda ve oyunun doğal gelişimi içinde hakimiyetlerini kabul ettirip oyunu karşı alana yıkıyorlar. Bu sayede de zayıf olduğunu düşündüğüm savunmalarını test edecek sorunlarla karşılaşmadılar. Slovakya da kendi sahasına çekildiğinde baskı altına girip çok pozisyon veren bir takım olduğunu en iyi oyununu sergilediği İtalya karşısında dahi gösterdi.
Diğer maçta da Brezilya, sakatlıklar ve cezalarla biraz zayıflayan Şili karşısına çıkacak. Çok pozitif ve seyri hoş bir futbol oynayan Şili, bu kupada keyfine görev vites yükseltip azaltmayı çok iyi başardığı bir kez daha tescillenen ve havaya girmiş bir Kaka ve Ealno'nun formuyla çok daha tehlikeli hale gelen Brezilya karşısında ne ölçüde etkili olabilecek bilemiyorum ama çok zevkli bir maç bizi bekliyor olacak.
3. dörtlü: Almanya-İngiltere/ Arjantin-Meksika
Sonucun ne olacağını kestirmek mümkün değil fakat bu dörtlüden yarı finale yükselecek olan takım kupayı kazanmak için gerekli olan güveni fazlasıyla kzanmış olacak, orası kesin. İngiltere, çok rahat lideri olacağı grupta 2. olarak kendini bu ateşin içine atmış oldu. Tabii her turda güzel maçlar izleyeceğimiz için bundan şikayet edecek değilim. 1966'dan beri İngiltere-Almanya eşleşmeleri hep en çok beklenen maçlar arasında yer almıştır. Arjantin'in de her ikisiyle olan geçmişi de malum. Kısacası mini bir Dünya Kupası da bu dörtlü arasında izleyeceğiz. Peki Meksika aradan çıkarsa?
4. dörtlü: İspanya-Portekiz/ Paraguay-Japonya
Bu dörtlüde ilki gibi sürpriz takımları bir araya getirmesi açısından ilginç. Gruptan çıkarken beklediğinden fazla zorlanan İspanya, bu kupadaki en kaliteli kadroya sahip olduğundan elbette buradan çıkmak için de en büyük aday. Ancak Portekiz de kaliteli ve İspanya'nın oyununu bozabilecek nitelikte bir takım. Ronaldo'nun, Man Utd'de oynarken İngiltere maçlarında ayrı bir motivasyonla oynadığını hatırlıyorum. Real Madrid için ilk sezonunda bir ilaha dönüşme yolunda önemli bir adım atan Ronaldo, belki de bütün İspanya'yı kendisine düşman edecek bir performansla onları alt edecek, göreceğiz.
Paraguay-Japonya maçı da 2. turun en ilginç maçlarından biri olacak. Paraguay o alışyığmız sıkıcı imajından uzak, hücum konusunda çok iştahlı bir takıma dönüşmüş durumda. Japonya da farklı ve herkese sempatik gelen bir takım.
Kupa başlarken final tahminim "İngiltere-Arjantin"in gerçekleşemeyeceği artık kesin olduğuna göre yeni bir final tahmini yapmak elzem oldu artık.
Her şeye rağmen gönlümden İngiltere-Hollanda finali geçiyor. Gana-Japonya finali ise bahis oynayanların gelecek üç kuşak hayatını kurtaracak denli fantastik olur herhalde.
Share |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder