Kuralar çekildiğinden bu yana herkesin dilinde Brezilya, Portekiz, Fildişi Sahili ve Kuzey Kore'yi barındıran G Grubu olsa benim düşünceme göre sonucunun kestirilmesi en zor olan mücadele ev sahibi G.Afrika'nın yanında Fransa, Uruguay ve Meksika'yı bir araya getiren A Grubu'nda yaşanacak.
Bildiğim kadarıyla şu ana kadar evsahibi olup da gruptan çıkamayan herhangi bir ülke olmadı Dünya Kupası tarihinde. Kadro kalitesi ve form durumuna bakıldığında G.Afrika bu açıdan bir ilk olmaya aday. Açıkçası bölük pörçük hazırlık maçları dışında takım hakkında fazla bilgim yok. Geçen yıl Konfederasyon Kupası'nda o kadar boş bir takım olmadıkları görülmüştü aslında ve orada başta bekler Gaxa ve Masilela olmak üzere birkça oyuncu dikkatimi de çekmişti. Şimdi başlarında çok tecrübeli ve bu kupayı önceden kazanmış olan ancak orta kaliteli takımlarda herhangi bir başarı kazanamamış Parreira var. Bafana Bafanalar onun klasik sabırlı, düşük tempoya dayalı oyun anlayışını sahaya koyabilseler dahi, bir yerde sonuca gidecek kaliteli isimler gerekecek. Gruptan çıkmaları ilk maçta alacakları sonuca bağlı biraz da. Meksika önünde galibiyet onları seyircileriyle birlikte ileri taşıyabilir. Vuvuzelalar onlar için çalacak sonuçta.
Meksika'yı hazırlık maçlarında İngiltere ve İtalya önünde izleyenler birbirinden çok farklı iki takım gördüler. Ancak, esasında iki maçın da ortaya koyduğu ortak bir sonuç vardı. Meksika'nın oyun planı yerden kısa paslar ve hücum oyuncularının dripling kapasitesi sayesinde hızlı hücum etmeye dayalı. Bu planla ne orta saha defans bütünleşmesini iyi sağlayan takımlara karşı baskı kurmak ne de etkili bir hücum pres karşısında oyunun hakimiyetini elde tutmak mümkün. Ancak yine de kötümser olamay gerek yok çünkü çok tecrübeli oyuncuların yanında yeniden patlamaya hazır genç yıldızları da var ki bunlardan bizim çocuk Giovani'yi ayrı bir gözel takip edeceğim. Özellikle Uruguay'la oynayacakları maç (umarım iki takım da iddiasını sürdürerek çıkar o maça) çok zevkli olacaktır.
Uruguay, geçen sezonun en formda golcülerinden ikisine ve iyi bir savunma hattına sahip olmasının avantajıyla gidebileceği yere kadar gitmek istiyor. Gerçekten de birbirinden çok farklı tipte iki oyuncu olan Forlan ve Suarez'în ikisini birden durdurmak savunmalar için çok güç olacak. 2002'de aynı grupta oldukları Fransa'ya çelme takmayı başarsalar da gruptan çıkamamışlardı. Bu sefer ikisinin birden gruptan çıkmama ihtimali bir hayli az görünüyor. Yedekteki golcü Cavani'den de ayrı bi cümlede bahsetmek gerek. Çok ilginç bir stili olan Palermo'nun golcüsü sürpriz roller üstlenerek çıkış yapabilir.
Fransa'nın kadrosundaki isimler birçok ülkenin hocasının hayallerini, Fransa'nın hocası ise birçok futbolseverin kabuslarını süslüyor. Gerçekten de bu kadar eleştirilen ve bu deleştirileri haskız çıkaracak bir başarı öytüsünü de yazamamış olan Domenech'in öğrencileri ne yapacakalrı önceden kestirilemeyen ve belki de en çok merak edilen takım. Grupta birinci olmayı başarabilirlerse çeyrek final yolu açık görünüyor ki, 2006'da da herkesi şaşırtan biçimde finale ulaşan bir takımın aynı başarıyı tekrarlaması mümkün olmaz. Bu kez hücum ağırlıklı bir 4-3-3 deneyeceklerine dair haberler okudum ama hazırlık maçlarını seyredemediğimden yorum yapamıyorum. Gerçi Çin'e 1-0 yenilip, Tunus'la 1-1 berabere kaldıkları maçlar umarım ki gerçekten ölçü sayılmayacak niteliktedir. Kupada yeni Zidane yakıştırmasını hak etmeye en yakın potansiyele sahip oyuncu olan ancak istikrarsızlıktan muzdarip Gourcuff'ün neler yapabileceğini merak ediyorum.Tabii ayrıca, Benzema'nın olmadığı kadroda Gignac ve Cisse'nin atacağı gollerle yapacakları katkılar takımı taşıyabilir.
Share |
Bildiğim kadarıyla şu ana kadar evsahibi olup da gruptan çıkamayan herhangi bir ülke olmadı Dünya Kupası tarihinde. Kadro kalitesi ve form durumuna bakıldığında G.Afrika bu açıdan bir ilk olmaya aday. Açıkçası bölük pörçük hazırlık maçları dışında takım hakkında fazla bilgim yok. Geçen yıl Konfederasyon Kupası'nda o kadar boş bir takım olmadıkları görülmüştü aslında ve orada başta bekler Gaxa ve Masilela olmak üzere birkça oyuncu dikkatimi de çekmişti. Şimdi başlarında çok tecrübeli ve bu kupayı önceden kazanmış olan ancak orta kaliteli takımlarda herhangi bir başarı kazanamamış Parreira var. Bafana Bafanalar onun klasik sabırlı, düşük tempoya dayalı oyun anlayışını sahaya koyabilseler dahi, bir yerde sonuca gidecek kaliteli isimler gerekecek. Gruptan çıkmaları ilk maçta alacakları sonuca bağlı biraz da. Meksika önünde galibiyet onları seyircileriyle birlikte ileri taşıyabilir. Vuvuzelalar onlar için çalacak sonuçta.
Meksika'yı hazırlık maçlarında İngiltere ve İtalya önünde izleyenler birbirinden çok farklı iki takım gördüler. Ancak, esasında iki maçın da ortaya koyduğu ortak bir sonuç vardı. Meksika'nın oyun planı yerden kısa paslar ve hücum oyuncularının dripling kapasitesi sayesinde hızlı hücum etmeye dayalı. Bu planla ne orta saha defans bütünleşmesini iyi sağlayan takımlara karşı baskı kurmak ne de etkili bir hücum pres karşısında oyunun hakimiyetini elde tutmak mümkün. Ancak yine de kötümser olamay gerek yok çünkü çok tecrübeli oyuncuların yanında yeniden patlamaya hazır genç yıldızları da var ki bunlardan bizim çocuk Giovani'yi ayrı bir gözel takip edeceğim. Özellikle Uruguay'la oynayacakları maç (umarım iki takım da iddiasını sürdürerek çıkar o maça) çok zevkli olacaktır.
Uruguay, geçen sezonun en formda golcülerinden ikisine ve iyi bir savunma hattına sahip olmasının avantajıyla gidebileceği yere kadar gitmek istiyor. Gerçekten de birbirinden çok farklı tipte iki oyuncu olan Forlan ve Suarez'în ikisini birden durdurmak savunmalar için çok güç olacak. 2002'de aynı grupta oldukları Fransa'ya çelme takmayı başarsalar da gruptan çıkamamışlardı. Bu sefer ikisinin birden gruptan çıkmama ihtimali bir hayli az görünüyor. Yedekteki golcü Cavani'den de ayrı bi cümlede bahsetmek gerek. Çok ilginç bir stili olan Palermo'nun golcüsü sürpriz roller üstlenerek çıkış yapabilir.
Fransa'nın kadrosundaki isimler birçok ülkenin hocasının hayallerini, Fransa'nın hocası ise birçok futbolseverin kabuslarını süslüyor. Gerçekten de bu kadar eleştirilen ve bu deleştirileri haskız çıkaracak bir başarı öytüsünü de yazamamış olan Domenech'in öğrencileri ne yapacakalrı önceden kestirilemeyen ve belki de en çok merak edilen takım. Grupta birinci olmayı başarabilirlerse çeyrek final yolu açık görünüyor ki, 2006'da da herkesi şaşırtan biçimde finale ulaşan bir takımın aynı başarıyı tekrarlaması mümkün olmaz. Bu kez hücum ağırlıklı bir 4-3-3 deneyeceklerine dair haberler okudum ama hazırlık maçlarını seyredemediğimden yorum yapamıyorum. Gerçi Çin'e 1-0 yenilip, Tunus'la 1-1 berabere kaldıkları maçlar umarım ki gerçekten ölçü sayılmayacak niteliktedir. Kupada yeni Zidane yakıştırmasını hak etmeye en yakın potansiyele sahip oyuncu olan ancak istikrarsızlıktan muzdarip Gourcuff'ün neler yapabileceğini merak ediyorum.Tabii ayrıca, Benzema'nın olmadığı kadroda Gignac ve Cisse'nin atacağı gollerle yapacakları katkılar takımı taşıyabilir.
Share |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder